1 Haziran 2012 Cuma

Başkası olma kendin ol

Hastaların kaderidir bu. Doktora gidersiniz. Randevu saatiniz gelir geçer beklemeye devam edersiniz. O arada da sizi oyalaması için konulan dergilere bakmak istersiniz. Ama bu bir moda dergisiyse Taş Devri modasını, müzik dergisiyse Michael Jackson'ın ölüm haberini okursunuz. Hepsi o denli eskidir. Geçenlerde gittiğim bir doktor muayenehanesinde her zamanki gibi en yeni tarihli olanı 2011 Eylül olan dergi yığınlarıyla karşılaştım. Aralarından bir tanesinin kapağı dikkatimi çekti. Bu bir gençlik dergisiydi. 13-18 yaş arası kızlara hitap edenlerden. Kapaktaki konu başlıklarından biri de "Kusursuz Randevunun Kuralları" ydı. Merak edip okumaya başladım.

Ergenlik çağındaki kızlara yönelik bu dergi, ilk randevularında yapmaları için öyle saçma şeyler öneriyordu ki şimdiki ergenlerin bu durumda olmasına şaşmamak lazım!

Kural 1: Randevu esnasında asla yüksek sesle kahkaha atmayın. Bu sizi basitleştirecektir.

Abicim hangi basitlikten bahsediyorsunuz? Kız zaten 15 yaşında, yanındaki de olsun olsun 17-18 yaşında olsun. Oturup genetik mi tartışsınlar ciddi ciddi ? Manyak mısınız oğlum? Atın kahkahanızı. Birlikte gülemediğin adamla olmaz zaten.

Kural 2: Eğer yemeğe gidiyorsanız, mutlaka öncesinde evde birşeyler atıştırın. Siparişini verdiğiniz yemeğinizin asla tamamını bitirmeyin. Bu sayede obur bir kız imajı çizmemiş olursunuz.

Tamam, evde atıştırıp çıkalım da niye o tabaktakiler bitirilmeyecekmiş? Bir tabak yemek yiyince obez mi olucaz erkeklerin gözünde? Ayrıca insan yemeğe çıkıyorsa neden evde birşeyler atıştırsın? Yiyin çocuklarım, yiyin evlatlarım.

Kural 3: Randevu öncesinde aromaterapi özellikli yağlarla kendinize güzel bir banyo hazırlayın.

Evet, çünkü 15 yaşındaki Selena Gomez hayranı kızımız holding yönetiyor. Bu yüzden çok stresli, gergin bir hayatı var. O yağları küvete dökmeden mümkün değil rahatlayamıyor. Üstüne de papatya çayı içip meditasyon müzikelri dinlesin. Baya yardımcı olur.

Kural 4: Asla hayranlık gösterileri yapmayın. İlk günden ondan hoşlandığınızı belli etmeniz işin büyüsünü kaçırır.

Oldu canım, öyle buzdolabı gibi dursun kız. Çocuk da " Aman yiiiaaa bu zaten benden hoşlanmadı. Sıradakiii !" moduna girsin bir daha da aramasın. Bir kız hoşlanmıyorsa neden yemeğe çıksın a gerizekalı dergi?

Kural 5: Asla aşırı el kol hareketi yapmayın. Bir şey anlatacağınız zaman sakin davranın. Vücut dili çok önemlidir. Sizin heyecandan yapmış olduğunuz bazı jest ve mimikler karşı tarafa farklı yansıyabilir. Sakin olmakta fayda var.

Hııı anladım ben. Karşı taraf Connecticut Üniversite'sinde Body Language master'ı yaptı bu yüzden sen sağ elini kaldırınca başka bir şey, sol elini kıvırınca bambaşka bir şey çıkartıp, anında seni oracıkta bırakacak. Doğru söylüyorsun dergicim. Çok doğru söylüyorsun!

Alt tarafı iki insan dışarı çıkacak. Bu kadar kurala, kısıtlamaya ne gerek var? Hepimiz yaşadık aynı dönemleri, benzer heyecanları fakat bir buluşmayı bu kadar kurala bağlarsanız, randevu değil olsa olsa iş görüşmesi olur. Rahat olun, özgür olun, kendinizi net ifade edin. Rahat olun derken tabi ki yollarda yürürken taklalar, parendeler atın demiyorum ama eğer içinizden gelenleri bu kadar kısıtlarsanız o ilişkiden hayır gelmez. İlk buluşmada sakin oldun, hoşlandığını belli etmedin, iki çatal yedin bıraktın. Sonrası ne olacak? 2-3 hafta sonra McDonald's a gittiğinizde durum anlaşılmayacak mı? Yemek yemenin nesi garip?

Bu tarz yazılarla zaten kafaları karışmaya meyilli olan grupları iyice allak bullak yapıyorlar. Ondan sonra bu grup büyüyor, 25-26 yaşına geliyor, ilişkide ne istediğini bilmeyen, anlatamayan, karşı tarafa sürekli yanlış mesaj veren, sahte insanlar ortaya çıkıyor.

Eğer bir insanla hayatınızı birleştirmek ya da hayat arkadaşı olmak istiyorsanız, önce kendiniz olun. Buluşma esnasında kebapçıya gidip bir koca soğanı bitirip üstüne de hohlayın demiyorum tabi ki ama sırf karşındaki insana hoş gözükücem diye de 2 bezelye yiyip ben doydum demenin anlamı yok. İster 15 yaşında olsun, ister 25, çoğu ilişkinin monotonlaşma veya bitme sebebi bu bence. Çünkü erkek ilişkinin başında tanıyıp sevdiği kadını istiyor. Ama aradan 3-5 ay geçip, maskeler düşmeye başlayınca haliyle iki taraf da birbirini tanıyamaz hale geliyor. Erkeğin anlattığı sportif yaşam ve yüksek kariyer hikayeleri fos çıkıp, kadının takma kirpikleri, korseleri, ek saçları ortadan kaybolunca, iki taraf da hem fiziksel hem de zihinsel anlamda farklı insanlarla karşı karşıya kalıyor. Bu da o ilişkiyi bitiriyor.

Siz siz olun bunları yapmayın evlatcağızlarım. Sevin, sevilin, sevdiğinizi utanmadan söyleyin. En önemlisi birbiriniz her haliyle görün, birlikte eğlenebilin! Çünkü sevginin, aşkın kuralı kitabı olmaz. Bu da böyle biline!